
Diş çekimi bir dişin tedavisinde en son seçenek olmalıdır. Gerçekten dişin çekiminden başka çare kalmadıysa önemli olan işlem sırasında kemik ve diş eti dokusunu mümkün olduğu kadar korumaktır.
Çocukluk döneminde ağız içerisinde yer alan süt dişleri zamanla görevini tamamlar ve alttan gelecek daimi dişlere yer açmak üzere sallanarak düşer. Süt dişlerinin kendiliğinden düşmesi gerçekleşmediğinde süt dişi çekimi gerekir. Süt dişlerinin çekiminden sonra oluşan boşluğa zamanla daimi dişler yer alacaktır. Yetişkinlik döneminden itibaren ağız içerisinde yerini almış daimi dişlerin çekilmesi o bölgede dişsiz boşluk kalması anlamına gelir. İstenmeyen bir durum olsa da bazı durumlarda yetişkin dişlerinin çekimi gerekebilir.
Diş çekiminin temel nedeni sıklıkla çürük veya travma sonucu diş dokularının onarılamayacak kadar hasar almasıdır. Ayrıca çene yapısı küçük olan bireylerde dişlerin tamamı çene üzerinde düzgün yerleşemeyecekse veya bozulmuş diş dizisinin ortodontik tedavi amacıyla düzeltilmesi için diş çekimi gerekebilir. Benzer sebepler ile ağız içerisinde yerine gelememiş dişler veya 20lik dişler için gömülü diş çekimi gerekebilir.
Diş çürümesi sonucu zaman içerisinde doku kaybına uğrayan dişlerde bakteriler pulpa ismi verilen diş merkezi damar ve sinirlerine kadar ilerleyebilir. Bu durumda sadece dolgu ile dişi onarmak mümkün olmaz ve kanal tedavisi ihtiyacı oluşur. İhmal edilen dişlerde zamanla enfeksiyon şiddetlenir ve kök ucuna kadar yayılabilir. Uzun süren kök ucu enfeksiyonları da diş kisti veya çene kisti oluşumuna kadar ilerleyebilir. Antibiyotik ile ilaç tedavisi ve kanal tedavisinin yeterli gelmediği durumlarda dişin çekimi gerekebilir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları, kemoterapi veya organ nakli için ağır ilaçlar kullanıldığında vücutta en ufak bir enfeksiyon varlığı bile büyük risk oluşturmaktadır. Bu gibi durumlarda enfeksiyon riskini hızlıca ortadan kaldırmak için diş çekimi uygulanabilir.
Diş eti hastalıkları zaman içerisinde dişi çevreleyen komşu kemik dokunun da erimesine yol açar. Destek kaybına uğrayan dişler gevşer ve sallanmaya başlar. Kemik erimesine bağlı diş sallanması şiddetine bağlı olarak diş çekimi için bir sebep olabilir.
Diş çekimi işlem olarak basit ve güvenli bir tıbbi uygulamadır. Yine de diş çekimi sırasında kana zararlı bakterilerin karışma riski bulunmaktadır. Genel sağlık sistemini ilgilendiren herhangi bir risk durumunda diş çekimi öncesi antibiyotik kullanımı gerekli olabilir. Bu nedenle diş tedavileri öncesinde diş hekimi ile tüm tıbbi geçmiş paylaşılmalıdır. Kalp rahatsızlıkları, bağışıklık sistemi hastalıkları, karaciğer rahatsızlığı, eklem protezi, bakteriyel endokardit ve düzenli kullanılması gereken ilaçlar mutlaka işlem öncesinde açıklanmalıdır.
Diş çekimi öncesinde bölgenin uyuşturulması için lokal anestezi kullanılır. Gömülü 20 yaş dişleri gibi uzun işlem gerektiren vakalarda hasta konforu açısından genel anestezi tercih edilebilir.
Diş çekimi sırasında çeşitli aletler ile kuvvet uygulanır. Çoğu zaman dişler tek parça çıkarılır ancak çürüklü dişler bazen çok parçalı halde çıkarılmak zorundadır. Çekilen diş bölgesinde kanama olması normaldir ve doğaldır. Dişin kemik içerisinde oturduğu oyukta zamanla kan pıhtısı oluşacaktır. İşlem sonrası ilk yarım saat içerisinde sağlıklı pıhtının oluşması için tampon ısırılması faydalı olacaktır. Bazı olgularda çekim bölgesinde diş etini sıkılaştırmak için bir kaç dikiş atılabilir.
Çekim sonrası pıhtının sağlıklı oluşmadığı veya kemik içerisinde tutunamadığı durumlarda kemik açığa çıkar. Alveolit (Kuru Soket) adı verilen bu durum ağrılıdır ve bölgenin iyileşmesi açısından risk teşkil eder. Pıhtının oluşumunu bozan durumlar çoğunlukla sürekli tükürme, çalkalama, ilk günlerde sıcak gıda ve sigara tüketimidir. Diş çekimi sonrası 3.gün veya 4.günlerde başlayan ağrılar kesinlikle ihmal edilmemeli ve hemen diş hekimine başvurulmalıdır. İyileşme süreci için pıhtı oluşumu gerektiğinden bölgenin tekrardan kanatılması ve gerekirse antibiyotikli ilaçlar kullanılması gerekir.
Kanamayı engelleyen ve pıhtı oluşumunu destekleyen tampon sıkıca ısırılmalıdır. Reçete edilen ilaçlar ve ağrı kesiciler diş hekimi tarafından belirtildiği gibi kullanılmalıdır. Şişlik oluşmasını engellemek için diş çekiminden hemen sonra soğuk uygulamak yararlıdır. 10 dakikadan fazla aynı bölgede soğuk uygulamamaya dikkat edilmelidir.
Tek bir diş çekilmiş bile olsa işlemden sonraki 24 saat içerisinde dinlenmek, bir kaç gün boyunca yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınmak gerekir. İlk 48 saat içerisinde tükürmek, çalkalamak, dil ile oynamak, sıcak gıdalar ve sigara tüketmek çekim bölgesindeki pıhtı oluşumunu olumsuz etkileyecektir. İşlem üzerinden 24 saat geçtikten sonra tuzlu su gargara ile ağız içerisi yıkanabilir.
Diş çekimi sonrasında püre, yoğurt, puding ve ılık çorba gibi yumuşak gıdalar tüketilmelidir. Çekim bölgesi iyileşmeye başladıktan sonra( ort 48 saat) yavaş yavaş katı gıdalara geçilebilir. İki gün boyunca içeceklerde pipet kullanımı pıhtı üzerinde negatif basınç yaratacağı için sakıncalıdır. İyileşmeyi hızlandırmak için en az 48 saat sigara içilmemelidir.
İşlemden sonraki ilk gece yüksek bir yastıkta uyumak doğru olacaktır. Düz bir şekilde uzanmak kanamayı arttırabilir.
Kanam korkusuyla ağız hijyen uygulamaları terk edilmemelidir. İyileşmenin hızlanması için ağız ortamının gıda artıklarından temizlenmesi önemlidir. Dişlerin ve dilin rutin fırçalamasına devam edilebilir, sadece diş çekilen bölgeden uzak durulmalıdır. Fırça ile çekim boşluğunun travmatize edilmemesi gereklidir. Temiz bir ağız ortamı enfeksiyon riskini azaltacaktır.
Çekim sonrası ilk 48 saat içerisinde şişlik ve sızıntı şeklinde kanama görülmesi normaldir. İşlemden sonraki 4-6 saat içerisinde anestezinin etkisi geçer ve ağrı oluşmaya başlar. Ağrı kesicilere rağmen dinmeyen şiddetli ağrı ve 6 saatten fazla süren kanama durumunda diş hekimi aranmalı ve durum bildirilmelidir.
Diş çekimi sonrası görülen ateş, bulantı, kusma, titreme, öksürük, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi durumlarda vakit kaybetmeden diş hekimine veya en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.
Diş çekimi sonrasında oluşan oyuk ne zaman kapanır ? sorusu çok fazla merak edilir. Kemik içerisinde oluşan boşluğun üzeri ilk olarak diş eti tarafından kapatılır ve bu süreç 1-2 hafta sürer. Boşluğun tamamen kemik ile dolması ise 3-6 ay gibi bir zaman almaktadır. Uzun süre dişsiz kalan çene bölgelerinde tekrar kemik erimesi başlayabilir. Bu nedenle diş çekimi sonrası gecikmeden ortodonti tedavisi veya implant diş tedavisi planlanmalıdır. Aksi halde ileri zamanlarda bu tedaviler için yeterli kemik dokusu kalmayabilir.