Akademya Nevşehir Diş Kliniği

nevşehir diş hastanesi akademya
Anasayfa » Implant Dis Tedavileri » Sistemik Hastalıklarda İmplant

Sistemik Hastalıklarda İmplant Diş Tedavisi

sistemik hastalıklarda implant tedavisi

Dis İmplantları ve Genel Sağlık Sorunları

Dental işlemlerde en önemli faktör hastanın genel sağlığıdır. Tüm vücudu etkileyen hastalıklar ağız ve diş sağlığı ile doğrudan bağlantılıdır. Dişler olmadığında besinler yeterince öğütülemeyeceği için yeterli beslenme mümkün değildir. Sosyal ve mesleki yaşamdaki yoksunluklar psikolojik bunalımlara da neden olabilir. Bu nedenle implant diş tedavileri düzenlenirken ruh ve beden sağlığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Diğer tedavi seçeneklerinde olduğu gibi diş implantlarının kullanılamadığı durumlar vardır. “Kontrendikasyonlar” tedavi edilmemesi gereken hastalıklardır. Bir kontrendikasyonun lokal mi yoksa sistemik mi olduğu değerlendirilir. Lokal kontrendikasyonlar tipik olarak yumuşak doku, kemik ve diş etini etkiler ve zamana bağlı çözümler mevcuttur. Tersine, sistemik kontrendikasyonlar vücudun genelleşmiş hastalıklarıyla bağlantılıdır ve diş implant uygulamaları üzerinde çeşitli etkileri vardır.

Önemli Not: Aşağıdaki bölümde sistemik hastalıklar ve diş hekimliği ilişkisi anlatılacaktır. İçerik bilimsel makalelerden hazırlanmıştır ve tıbbi terimler içermektedir. Bilimsel otoritelerin kabul ettiği gerçekler değişkenlik göstermekte olup, yukarıda yer alan bilgiler sadece ön bilgi niteliğindedir. Lütfen önceden var olan hastalıklarınızla ve ilaç kullanımı ile alakalı doktorunuza danışmadan çıkarımda bulunmayınız ! 

Kalp Damar Hastalıkları

Kalp-damar rahatsızlıkları olan hastalara sıklıkla reçete edilen kan sulandırıcı ilaçların kullanımı ameliyat öncesi iyice araştırılmalı ve tedavilerini yürüten doktorları ile konuşulmalıdır. Yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, ateroskleroz, koroner arter hastalığı gibi dokuların beslenmesini olumsuz etkileyen durumlarda kanın verdiği oksijen miktarı azalır. Bu yan etkilere rağmen araştırmalar, diş implantlarının kemiğe bağlanabileceğini ve olumlu bir klinik sonuca sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca bu durumların tedavisinde kullanılan kalsiyum kanal blokerlerinin (Adalat vb.) kalsiyum metabolizması üzerindeki yararlı etkilerinden dolayı kemik erimesini azaltabileceği gösterilmiştir. Bu avantajlı yan etkilerin de dental implant başarısına katkı sağladığı düşünülmektedir.

Seker Hastalığı | Diyabet

Ağız kuruluğu, artan çürükler, ağız mantarı ve diş eti sorunları diyabetin en önemli ağız belirtileridir. Yara iyileşmesindeki gecikmeler, implant tedavisine verilen ana yan etkidir. Bilimsel araştırmalara göre kan şekeri kontrollü diyabet hastalarında implant tedavilerinin başarı oranı sağlıklı bireylerle yakın düzeydedir.

Prosedürden önce kan analizi bulgularının gözden geçirilmesi ve gerekirse kalifiye bir tıp uzmanının tavsiyesine başvurulması çok önemlidir. Tedavi öncesi ve tedavi sonrası 2 ay boyunca kan-glikoz seviyelerinin normal sınırlar içinde tutulması diyabet hastalarında dental implantların etkili bir şekilde uygulanabilmesi için çok önemlidir.

Bağışıklık Sistemi Bozuklukları ve Kortizon Kullanımı

Kortikosteroidler, enflamasyonu azaltan ve enflamasyonun neden olduğu şişliği ve ağrıyı durduran harika ilaçlardır. Üstün nitelikleri nedeniyle birçok sistemik hastalıkta tercih edilen kortikosteroidler, bağışıklık sistemini zayıflatır ve yara iyileşmesini yavaşlatır. Uygun tedavi stratejisi, doza bağlı bu sonuçlar dikkate alınarak doktor tarafından seçilir. İmplant ve diş çekimi ameliyatlarından sonra antibiyotik kullanımı önerilir.

Kemik Erimesi | Osteoporoz

Kemik oluşumunun azalması ve yaşa bağlı kemik dokusu incelmesi ile sıkça karşılaşılan bir durumdur. Çeneleri etkileyen kemik erimesi, vücudun diğer kemiklerini etkileyen osteoporoza benzer. Implantın klinik olarak başarılı olabilmesi için implant tedavisinden önce yeterli kemik yoğunluğunun olması gerekir. Bilimsel araştırmalar, dis implanti ilk stabilitesine ulaştıktan sonra, kemik rezorpsiyonunun implantın uzun süreli hayatta kalması üzerinde çok az etkisi olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak, kemik rezorpsiyonu dental implantların kullanımını tamamen dışlamaz. Buna rağmen, tedaviden önce vücudun ve ağzın genel sağlığının kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi çok önemlidir.

Bifosfanat Kullanımı

Bisfosfonatlar sıklıkla kemik tümörlerini ve osteoporozu tedavi etmek için kullanılır. Bununla birlikte kemik hastalıklarının çoğunda sıklıkla tercih edilen ilaçlardan biridir. Kemik erimesini yavaşlatır ve kemiği parçalayan hücreleri baskılar. Ağızdan bisfosfonatların kullanım sıklığı ve dozajlarının analizinin ardından diş implantları yerleştirilebilir. Ancak damardan bifosfonat alan bireylerde implant tedavileri önerilmemektedir.

Radyoterapi | Radyasyon Tedavisi

Radyoterapi baş, boyun ve çevre dokulara uygulandığında damarlanmayı azaltır, kan akışını azaltır, kanda daha az oksijen taşır ve doku iyileşmesini geciktirir. Bu durum osteoporoz riskini artırır. Işın tedavisi alan hastalarda implant ve kemik bağlantısının oluşturulması yavaşlayabilir veya başarısız olabilir. Araştırmalar, bu hastalara implant uygulaması öncesi hiperbarik oksijen tedavisi verilmesinin başarı şanslarını artırdığını ortaya koymuştur. Implant dis tedavisinden sonra yakın gelecekte radyoterapi uygulanması başarı oranını önemli ölçüde değiştirebilir.

Ektodermal Displazi

Deri, tırnaklar, saç ve dişler ektodermal displaziden etkilenen ana organlardır. Birçok eksik diş, bu genetik olarak aktarılan hastalığın ağız içi görünümünün ayırt edici özelliğidir. İnce ve dar kemik yapıları nedeniyle, standart diş tedavi prosedürleri genellikle ağız içi tedaviler için uygun değildir. Diş implantları kalıcı ve uygun bir tedavi seçeneğidir.

Bunu beğen:

%d